CANLILARI TANIYALIM
Canlıların sınıflandırılması:
- Canlıların benzer özelliklerine göre gruplandırılmasına canlıların sınıflandırılması denir.
- Bu sayede doğada bulunan canlıların incelenmesi kolaylaşmış olur.
- Bilim insanları sınıflandırma işlemlerini yaparken canlıların yapısı, hareket biçimleri, beslenme şekilleri, üreme çeşitleri gibi özellikleri dikkate almaktadırlar.
- Aristotales canlıları sınıflandıran ilk bilim insanıdır.
- Canlılar; Mikroskobik canlılar, mantarlar, bitkiler ve hayvanlar olarak 4 ana guruba ayrılır.
Mikroskobik canlıları:
- Gözle görülemeyecek kadar küçük olan, sadece mikroskop yardımı ile görülebilen canlılardır.
- Amip, öglena, terliksi hayvan, bakteri gibi canlılar mikroskobik canlılardır.
- Mikroskobik canlılar hava, su ve toprak gibi doğal ortamlarda, insan ve hayvan vücutlarında, besinlerde yani uygun sıcaklık ve besin olan her ortamda yaşarlar.
- Bakteriler, en basit mikroskobik canlılardır. Bakteriler besin, nem ve uygun sıcaklıkta çoğalırlar. Doğada her yerde bulunabilir.
Bakterilerin, yararlı ve zararlı çeşitleri vardır;
- Yararlı bakteriler sütün mayalanıp peynir veya yoğurda dönüşmesinde, üzüm suyunun sirkeye dönüşmesinde rol oynar. Bazı yararlı bakteriler bağırsaklarımızda yaşar ve bizim için gerekli olan B ve K vitaminlerini üretir.
- Zararlı bakteriler ise verem ve zatürre gibi bulaşıcı hastalıklara yol açar. Zararlı bakterilerin bazı çeşitleri de dişlerimizin çürümesine sebep olur.
Mantarlar:
- Mantarlar toprakta, suda, havada, besinlerde, atıklarda ve canlıların üzerinde yaşayabilir.
- Kendi besinlerini kendileri üretmezler, bundan dolayı tüketici olarak yaşarlar.
Unutma! Mantarlar bitki değildir.
- Mantarlar; şapkalı mantarlar, küf mantarları, maya mantarları ve parazit mantarlar olarak dört grupta incelenir.
Şapkalı mantarları:
- Şapkaya benzer yapısından dolayı şapkalı mantarlar denilmiştir.
- Vitamin ve protein bakımından zengin olan besin maddesidir.
- İhtiyaç duydukları besinleri başka canlılardan hazır olarak ya da topraktan alırlar.
- İnsanlar tarafından üretilen mantarlara kültür mantarları denir. Bazı şapkalı mantarlar zehirlidir. Bu nedenle kültür mantarları dışındakileri yemememiz gerekir.
Maya mantarları:
- Adından da anlaşıldığı gibi maya mantarları, hamurun mayalanmasında ve sütten peynir yapılmasında rol oynar. Üzümden şarap ve bira yapımında da kullanılır.
- Maya mantarları çoğalırken besin, nem ve uygun sıcaklığa ihtiyaç duyar. Bu şartlar sağlandığında çoğalmaya başlar.
- Maya mantarları gözle görülemeyecek kadar küçüktürler. Bu yüzden mikroskop yardımıyla gözlemlenir.
Küf mantarları:
- Çıplak gözle görülemez, mikroskop yardımıyla gözlemlenir.
- Canlı kalıntılarını çürüterek yaşarlar.
- Açıkta kalmış ekmek, peynir ve meyvelerin üzerinde çoğalabilir.
- Uzun süre açıkta bırakılan yiyecekler üzerinde hızla çoğalarak bir örtü oluştururlar. Küflü yiyeceklerin tadı ve kokusu değişir. Bu yiyecekleri yememeliyiz.
- Peynir küfünden penisilin adı verilen ilaç(antibiyotik) yapılır.
Parazit (Hastalık yapan) mantarları:
- İnsan, hayvan ve bitkilerin üzerinde yaşayarak onlardan faydalanırlar.
- Hastalık yapan mantarlardır.
- Bebeklerin ağzında pamukçuğa neden olur. El ve ayaklarda kaşıntı ile başlayıp çatlaklara ve kanamalara neden olan mantar hastalığına sebep olur. Saçkıran hastalığında da mantarlar rol oynar.
- İnsanlarda hastalık yapan mantarlar dokunarak veya ortak eşyaların kullanılmasıyla insandan insana geçer. Bu yüzden ayakkabı, havlu, terlik gibi eşyalarımızı ortak kullanmamalıyız.
Besinleri Uzun Süre Saklamak İçin Hangi Yöntemler Kullanılır?
- Kurutma: Sebze ve meyvelerin içerdiği su buharlaştırılır. Susuz ortamlarda mikroskobik canlılar yaşayamadığı için bu yiyecekler uzun süre saklanır.
- Tuzlama:Yiyecekler bol tuz dökülerek tuzlanır. Böylece yiyeceklerin bozulması önlenir.
- Konserve : Yiyecekler yüksek sıcaklıklarda konserve hâline getirilir. Bu yolla yiyecekler teneke ve cam kavanozlarda aylarca saklanabilir.
- Dondurma: Çok soğuk ortamlar mikroskobik canlılar için uygun bir yaşama ortamı değildir. Buzdolabı ve derin dondurucuların kullanılmaya başlanmasından sonra sebze ve meyveler dondurularak bozulmadan uzun süre saklanmaktadır.
- Pastörize etme: Süt çok yüksek sıcaklıklarda ısıtılarak içindeki mikroskobik canlılar öldürülür. Bu yolla paketlenen sütler uzun süre dayanır ve daha sağlıklı olur.
Bitkiler:
- Toprağa bağlı olarak yaşayan, genellikle yeşil renge sahip olan canlılara bitki adı verilir.
- Güneş ışığı, su, mineral madde ve karbondioksit ile fotosentez yaparak besin ve oksijen üretir. Bitkilerin ürettiği besin ve oksijeni hem kendileri hem de diğer canlılar kullanır.
- Bitkiler; karada, suda veya bitki çeşitlerinin üzerinde yaşayabilir.
- Bitkiler kök, gövde, yaprak ve çiçek olmak üzere 4 ana bölümden oluşur.
Kök:
- Bitkinin toprağın altında kalan kısmıdır.
- Bitkiyi toprağa bağlar, tutunmasını sağlar.
- Bitkinin yaşaması için gerekli olan topraktaki su ve mineralleri alır.
- Bitki köklerinde toprağın derinliklerine ulaşmayı sağlayan emici tüyler vardır. Emici tüyler, kökün topraktaki su ve suda çözünmüş maddeleri emmesini sağlar.
- Havuç, kereviz, turp gibi kökünde besin depolayan bitkilerin köklerini yeriz.
Gövde:
- Bitkinin toprak üstünde bulunan kısımlarından biridir.
- Bitkinin dik durmasını sağlar.
- Kökten gelen maddeleri yapraklara taşır.
- Bitkinin çiçek, yaprak ve meyvesini taşır.
- Yapraklarda üretilen besini diğer yapılara taşır
Yaprak:
- Bitkilerin besin üreten kısımlarıdır.
- Fotosentez, solunum ve terleme olayları burada gerçekleşir.
- Bitkiler, kökleri yardımıyla topraktan su ve madensel maddeleri; yapraklarıyla havadan karbondioksiti alıp güneş ışığı yardımıyla besin ve oksijen üretir. Bu olaya fotosentez denir.
Çiçek:
- Çiçekli bitkilerin üreme organlarıdır.
- Farklı renklerde ve özelliklerde olabilir. Renkleri ve yaydıkları koku ile böcekleri kendilerine çekerler. Bu sayede bitkilerin üremesi kolaylaşır.
- Meyve ve tohum oluşmasını sağlar.
Bitkiler çiçekli ve çiçeksiz olmak üzere ikiye ayrılır.
Çiçeksiz bitkiler:
- Çiçeği bulunmayan, az gelişmiş bitkilerdir.
- Genellikle nemli yerlerde ve ağaç gövdelerinde yaşarlar.
- Güneş ışığını kullanarak besin ve oksijen üretebilirler.
- Kara yosunları, su yosunları, eğrelti otu, at kuyruğu, ciğer otu ve kibrit otu çiçeksiz bitkilere örnektir.
Unutma! Çiçeksiz bitkileri KAC-KES şeklinde kodlayabiliriz.
Çiçekli bitkiler:
- Çiçek, kök, gövde ve yaprak gibi kısımları bulunan gelişmiş bitkilerdir.
- Çiçekli bitkiler, tohum ve meyve oluştururlar.
- Çam, papatya, elma ve kiraz çiçekli bitkilere örnek olarak verilebilir.
Hayvanlar:
- Mikroskobik canlılar, mantarlar ve bitkilere göre daha gelişmiş yapıdadırlar.
- Hayvanlar aktif hareket edebilirler.
- Hayvanlar, bitkiler gibi kendi besinlerini üretemedikleri için, bitkileri ve diğer canlıları yiyerek beslenirler.
- Bazı hayvanlar sadece bitkisel besinler(otçul), bazıları sadece hayvansal besinler(etçil), bazıları ise hem bitkisel hem de hayvansal besinler(hepçil) ile beslenir.
- Hayvanlar vücutlarında iskelet ve omurganın bulunup bulunmamasına göre omurgalı hayvanlar ve omurgasız hayvanlar olmak üzere iki grupta incelenir.
Omurgasız hayvanlar:
- Vücutlarında kıkırdak ve kemikten yapılmış bir iskelet ve omurga bulunmaz. Omurgalı canlılara göre daha basit canlılardır.
- Karada ve suda yaşayanları vardır. Midye, denizyıldızı ve yengeç suda, toprak solucanı, uğur böceği, kelebek, sinek, çekirge, örümcek, akrep ve karınca karada yaşayan omurgasız canlılardır.
- Genellikle yumurta ile çoğalırlar.
Omurgalı hayvanlar:
- Omurgalı hayvanların kıkırdak ve kemikten oluşan iskeletleri ve omurga denen yapıları vardır.
- Karada ve suda yaşarlar.
- Omurgalı hayvanlar; memeliler, kuşlar, sürüngenler, kurbağalar ve balıklar olmak üzere beş guruba ayrılır.
Memeliler:
- Omurgalı hayvanlar içinde en gelişmiş hayvan grubudur.
- Genellikle vücutları kıllarla kaplıdır.
- Doğurarak çoğalırlar.
- Yavru bakımı vardır ve yavrularını sütle beslerler.
- Akciğerleriyle solunumu yaparlar.
- Karada yaşayan memelilere koyun, kedi, fare, köpek, tavşan, kaplan, kurt örnek verilebilir.
- Balina, yunus, fok balığı suda yaşayan, yarasa ise uçabilen memeli hayvandır.
- En küçük memeli hayvan, yabanarısı yarasasıdır. En büyük memeli ise mavi balinadır.
Balıklar:
- Tatlı ya da tuzlu sularda yaşarlar.
- Solungaç solunumu yaparlar.
- Yüzgeç ve kuyrukları ile hareket ederler.
- Vücutları koruyucu pullarla kaplıdır.
- Yumurta ile çoğalırlar.
- Yavru bakımı yoktur.
- Köpek balığı, hamsi, alabalık, palamut, kefal, gümüş, yayın balığı gibi çok çeşidi vardır.
Kurbağalar:
- Genellikle nemli bölgelerde yaşarlar.
- Hem karada hem suda yaşarlar. Bu nedenle iki yaşamlılar olarak bilinir.
- Derileri nemli ve kaygandır.
- Yavru bakımı yoktur.
- Yumurta ile çoğalırlar.
- Yumurtadan yeni çıkan yavrulara larva(iribaş) Zamanla gelişerek ana canlıya benzer. Bu olaya başkalaşım denir.
- Semender (kuyruklu kurbağa), su kurbağası ve kara kurbağası bu gruba örnektir.
Kuşlar:
- Vücutları tüylerle kaplıdır.
- Uçmalarını sağlayan kanatları vardır. Ancak tavuk, hindi, devekuşu ve penguen gibi kuşların kanatları olduğu hâlde uçamazlar.
- Yumurta ile çoğalır.
- Yavru bakımı vardır.
Sürüngenler:
- Büyük bir çoğunluğu karada yaşayan sürüngenlerin suda yaşayanları da vardır.
- Vücutları üzerinde sürünerek hareket ederler.
- Vücutları sert pullarla kaplıdır.
- Yumurta ile çoğalırlar.
- Yavru bakımı yoktur.
- Kaplumbağa, timsah, kertenkele, yılan vb. sürüngenlere örnektir.
0 Yorumlar